Beatles’ten çok daha önce, ben lise biyolojisi
görürken bilim insanları paramesyum ve diğer tek hücreli protozoaların (o
sıralar protista denmiyordu) cinsiyetli olduklarını biliyorlardı. Kadın ve
erkek olarak tam ayrılamasalar da E ve O diye ayrılırlar. Ara sıra bir E ve O
zarlarını birleştirerek genetik materyellerinin bir yarısını birbirlerine
aktarırlar. Bu iş tamamlandığında ayrılıp ikisi de hemen bölünerek dört adet
evlat hücre üretirler. E’ninkiler E, O’nunkiler ise O tipli olur. (Konjugasyon)
Ama bir dakika! Genetik değişim gerçekten yarı
yarıya ve düzensiz ise nasıl olur da hepsi kendi tipinde kalır?
Bu özenle hazırlanan, karışık bir mekanizmadır.
Öncelikle şu anlaşılmalıdır ki bütün tek hücreliler yalnız bir değil iki
çekirdeğe sahiptir. Makro
çekirdek bedensel
olandır ve sadece hücrenin mesaj sistemi olan RNA ile protein üretimi için
iletişim kurar. İki paramesyum birleşince ise olaya sadece mikro çekirdek dahil olur ve
öyle bir şekilde taşınır ki alışveriş sona erdiğinde ikisinin de mikro çekirdeğinin genetiği
tıpatıp aynısıdır.
Eh tahmin edebileceğiniz gibi ebeveynin
cinsiyetini hatırlayan makro
çekirdektir.
Ebeveynler ayrılır ayrılmaz o da yok olur ve hücre mikro çekirdeğin DNA’sını kopyalayarak inşa edilir. mtA
lakaplı bir proteini paramesyum çeperinde bulundurarak E tipi olur. O tipi ise
görünürde hiç bunu bulundurmaz fakat iki tip de mtA için gerekli genlere
sahiplerdir. Bu tür olaylar bize hücrenin gen-baskıcı özelliklerine bakmamız
gerektiğini gösterir. Sitoplazmadaki kısa RNA’lara.
Olan şudur;
·
Yeni mikro çekirdek
oluşur oluşmaz on binlerce kısa RNA oluşturur ve bir havuza salar.
·
Ebeveyn eşlemesi, ebeveynin orijinal makro çekirdeği yok olmadan
önce ebeveynin DNA’sıyla karşılaştırılır ve hangi kısa RNA’lar eşleniyor ise
onlar bir kenara ayrılarak havuzdan çıkarılır. Bu yüzden yeni makro çekirdek ebeveyninkini
taklit edecektir.
·
mtA için gereken gen, organize edici, bağlı bir
DNA zinciri gerektirir. İki cinsiyet de mikro çekirdeklerinde bu organizatörü bulundurur.
Sadece O tipi makro
çekirdekte
bulunmaz.
·
Eğer ebeveyn O tipiyse kısa RNA kalan
organizatörü imha edebilir fakat ebeveyn E tipi ise ayrılır.
Özet olarak büyük çekirdekler eşlenerek RNA
dünyasını modifiye ederler. Bir çekirdek yıkılır ve yenisi inşa edilir.
Bunların hepsi gelecek jenerasyon için ebeveyn cinsiyetini korumaktadır. Çok
karmaşık bir süreçtir.
Tabii bunların hepsi beni aynı cins eşleşmelerin
olup olamayacağı hakkında düşündürdü. Görünüşe bakılırsa hiçbir mtA eş
yüzeylerle eşleşmez. Fakat zaman zaman mtA için gereken gen öyle bir mutasyona
uğrar ki böyle bir durum ortaya çıkabilir. Böyle olursa karşınıza karışık bir
birey çıkar. Aslında E tipi olan fakat bir O gibi davranan ve böylece E
tipleriyle eşleşebilen bireyler oluşur.
Bu nadir durumda ise eşcinselliğin bir ‘’çözümü’’
vardır. Bu da aynı cins birleşmesidir. Çünkü E tipi O gibi göründüğü için E ile
eşleşebilir. Yine çalışan bir mtA kopyası oluşup heteroseksüel gibi bir yaşam
sürecektir. Fakat yine de bu bozulmuş genleri eşine ve doğal olarak da gelecek
nesillere aktarmış olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder